Yeni Doğan Buzağı

Yeni doğan buzağı hastalıkları farklı kategorilerde incelenmektedir. Hayvan sağlığını tehdit eden bu hastalıklar ayrıca ekonomik kayıpları da beraberinde getirmektedir. En çok karşılaşılan hastalıklar; ishal, solunum yolu hastalıkları, Septisemi ve Coccidiosis olarak bilinmektedir.

 

İshal, en sık görülen yeni doğan buzağı hastalıkları arasındadır. Birtakım bakterilerin neden olduğu ishal ayrıca uygun olmayan beslenme koşulları sonrasında ortaya çıkar. Yani rutubetli, pis ve soğuk ortamlar nedeniyle görülen ishal kendini zayıflık, sulu dışkı ve ani ölümlerle gösterebilir. Tedavisinde özel aşılar ve hijyenik koşulların sağlanması gibi seçeneklere başvurulur. Aynı şekilde solunum yolu hastalıkları da çeşitli enfeksiyonlar ve ortamdaki toksin – yüksek toz seviyeleri nedeniyle ortaya çıkmaktadır. Hırıltılı solunumla kendini gösteren solunum yolu hastalıklarında ateş ve öksürük de gözlemlenir. Özel aşılamaların yapılması gerekirken hijyenik barınma koşullarına da uyulması gerekir.

 

Yeni doğan buzağı hastalıkları arasında olan Septisemi, doğumdan sonraki ilk günlerde gözlemlenen kan zehirlenmesiyle karakterize olan bir hastalıktır. Pis ve soğuk ortamlar ile yetersiz beslenmenin neden olduğu bu hastalık yüksek ateş, ani ölüm ve hızlı nefes almayla kendini gösterir. Tedavisinde Septisemi serumu uygulanırken düzenli veteriner kontrolü önemlidir. Son olarak genç buzağılarda sıklıkla gözlemlenen Coccidiosis hastalığı da hijyenik olmayan koşullarda ortaya çıkar. Zayıflama ve ishal belirtileriyle kendini gösteren bu hastalık için antibiyotik tedavisi ve düzenli aşılama çok önemlidir.

Yeni Doğan Buzağı Solunum Sıkıntısı Nasıl Geçer?

Yeni doğan buzağı solunum sıkıntısı iki farklı enfeksiyon yoluyla gözlemlenebilir. Bakteriyel ve viral enfeksiyonlar nedeniyle ortaya çıkan solunum sorunları için bazı tedbirler alınmalıdır. Öncelikle viral enfeksiyonlara bakacak olursak;

  • Parainfluenza
  • BRSV enfeksiyonu
  • Rinovirüs enfeksiyonu
  • Koronavirüs
  • BVD (Sığır virüsü ishali)

Genelde havadaki su damlacıklarıyla bulaşan viral enfeksiyonlar salgın sırasında iklim koşullarına bağlı olarak şiddetlenmektedir. Ayrıca en önemli enfeksiyonlardan olan BRSV’nin ortaya çıkması durumunda çok ciddi sonuçlar yaşanabilir.

 

Bakteriyel enfeksiyonlar sıralandığında ise;

  • Tüberküloz
  • Salmonella enfeksiyonu
  • Bronkopnömoni
  • Pastorella enfeksiyonu şeklindedir.

Yapılan araştırmalarda aşılama tedbirlerinin çok önemli olduğu kanıtlanmıştır. Aktif ve pasif bağışıklama olarak iki farklı şekilde uygulanan aşılamada yeni doğan buzağının refahının sağlanması amaçlanır. Öte yandan terapötik uygulamalar ile hastalıklar kontrol altına alınabilir fakat yeterli değildir. Yeni doğan buzağılar için asıl önemli olan durum hijyen, bakım, durak iklimi ve barınma koşullarının sağlanmasıdır.

 

Bağışıklama süreci aktif ve pasif olarak iki farklı şekilde uygulanmaktadır. Pasif bağışıklama buzağının kas içi enfeksiyonuyla yapılabilir. Ancak en önemli husus ebeveyn hayvan tarafından oluşturulan antikorların olması gerektiğidir. Hızlı ve yüksek miktarda kolostrum kaynağından gelen doğal bağışıklamayı geliştirmek için bazı ürünler temin etmeniz gerekir. Ek olarak buzağıların ilk dönemlerinde yine ek ilaçlar kullanılması gerekebilir.

 

Aktif bağışıklama sürecinde ise inaktive aşılar başta olmak üzere zayıflatılmış aşılar kullanılabilir. Bu aşılar kullanıldığında antikorlar hayvanın kendisi tarafından oluşturulacaktır. Daha iyi sonuçları beraberinde getiren aşılar iştahsızlık ve ateş gibi yan etkileri de ortadan kaldırabilir.

 

Yeni doğan buzağıda solunum sıkıntısının geçmesi için alınabilecek tedbirler de bulunmaktadır. Bunlar;

  • Hijyenik ortam: Buzağının yaşadığı ortamın her zaman hijyenik olması gerekir. Bu sayede enfeksiyon riski en aza indirilebilir. Ayrıca toz ve amonyak seviyeleri de bu sayede düşük tutulur.
  • Baş aşağı tutma: Bu yöntem, hırıltılı nefes alan buzağıya uygulanabilir. 2 dakikaya kadar buzağının başının aşağı doğru tutulması tavsiye edilir. Bu işlem, akciğerdeki sıvıların dışarı çıkmasını sağlamaktadır.
  • Solunum analeptikleri: Bu tür ilaçlarla solunum yollarının açılması hedeflenir.
  • Balgam sökücü: Yeni doğan buzağıda hırıltı yaşanıyorsa balgam sökücü kullanılabilir. Yine akciğerlerdeki sıvının atılmasında önemli bir yere sahiptir.
  • Aşılama: Yeni doğan buzağılarda bulaşıcı hastalıklara karşı mutlaka aşılama yapılmalıdır. Bu süreç hem doğum öncesi hem de doğum sonrası önemlidir ve solunum yolu hastalıklarının önlenmesinde etkilidir.

Yeni doğan buzağının doğum sırasında hijyenik koşullarının sağlanması aslında en önemli süreçtir. Bununla beraber doğum sonrası göbeğin hızlıca dezenfekte edilmesi gerekmektedir. Sıraladığımız bu yöntemler yeni doğan buzağılarda solunum problemlerinin geçmesine destek olabilir. Ciddi vakalarda hızlıca veteriner hekim desteği talep edilmelidir.

Yeni Doğan Buzağıya Hangi Aşı Yapılır?

Yeni doğan buzağının sağlıklı bir büyüme sürecine adım atması için doğum sonrası birtakım aşı uygulamalarına tabii tutulması gerekir. Bu aşılar ve kullanım amaçları aşağıdaki gibi sıralanmaktadır.

  • Şap Aşısı: 2 haftalık buzağılar için yapılır. Aşısız anneden doğan buzağılara uygulanan bu aşının 1 ay sonra tekrar yapılması gerekir. Kas içi yöntemle veya deri altından yapılan şap aşısı sonrası gelişebilecek komplikasyonlara karşı dikkatli olmak gerekir.
  • Corona ve Rota Aşısı: Gebe inekler için yapılan bu aşılar doğuma 2 veya 6 hafta kala uygulanmaktadır. Karma aşılar şeklinde tercih edilen Corona ve Rota virüsü aşıları, doğumdan önce buzağıya antikorların geçmesini sağlar. Bu sayede ishal hastalıklarına karşı tedbir alınmış olunur.
  • E. Coli Aşısı: Bu aşı da yine doğuma 2-6 hafta kala gebe ineklere uygulanmaktadır. Antikor sağlamaya yarayan bu aşı sayesinde yeni doğan buzağı pek çok hastalıktan korunmaktadır.
  • Septisemi Serumu: Yeni doğan buzağıya ilk birkaç saat içerisinde septisemi serumu yapılır. Bağışıklık sisteminin güçlendirmeye yarayan bu serum yine bazı hastalıklara karşı yeni doğan buzağıyı koruma altına alacaktır.

Yeni Doğan Buzağı İshali Nasıl Geçer?

 

Yeni doğan buzağılar için son derece riskli olan ishal, dikkat edilmesi gereken bir konudur. Erken dönemde yaşanan bu hastalığın aslında diğer sağlık sorunlarıyla ilişkili olduğu söylenebilir. Sütten henüz kesilmemiş buzağılarda daha sık görülen ishal, erken dönem ölümlerine yol açabilir. Erken teşhis ve tedavi uygulanmadığında ciddi maliyetleri de beraberinde getirebilir.

 

Yeni doğan buzağı ishali nedenlerine bakacak olursak;

  • Doğum sürecinde yaşanan zorluklar
  • Stresli yaşam ortamı
  • Gebeliğin 7. ayından sonra gerçekleşmesi
  • Buzağının yeteri kadar ağız sütü tüketmemesi
  • Beslenmede düzensizlik
  • Yeni doğan buzağının yetişkin hayvanlarla bir arada yaşaması
  • Aşırı sıcak, çok soğuk, kalabalık, rutubetli ve kirli barınaklarda kalmaları şeklinde sıralanmaktadır.

Olumsuz sonuçları beraberinde getirebilen yeni doğan buzağı ishalinin en önemli belirtileri ise şu şekildedir;

  • Dışkıda kan gözlemlenmesi
  • Ayakta kalmada veya ayağa kalkmada zorluk
  • Kölik belirtilerinin yaşanması
  • Gözlerin çökük görünmesi
  • İştahsızlık

İshalin geçmesi için öncelikle gerekli hijyen koşullarının sağlanması gerekir. Ayrıca uygun anne sütüyle beslenmesi gereken buzağının veteriner kontrolünde aşı programlarına dahil edilmesi şarttır. Tedavi yöntemleri arasında Rehidrasyon, antibiyotik ve ilaç kullanımları ile bağışıklığı destekleyen uygulamalara başvurulabilir.

  • İlaç ve Antibiyotikler: Bakteriyel enfeksiyonlardan kaynaklanan ishal vakaları için ilaç ve antibiyotikler kullanılmalıdır. Veterinerin önerdiği bu ilaçların dışında ishal kesici spektrumlu antibiyotiklerin de önemli olduğu unutulmamalıdır.
  • Rehidrasyon: İshal sonrası sıvı kaybı ciddi seviyelere ulaşabilir. Bu yüzden buzağının sıvı dengesinin sağlanması şarttır. Rehidrasyon tedavisi başlatılarak özel solüsyonlarla beraber ishal kontrol altına alınabilir.
  • Destekleyici Uygulamalar: Bağışıklığı destekleyen bazı uygulamalar ile ishal vakasına karşı önlem alınabilir. Serumlar, mineral ve vitamin takviyeleri, bu uygulamalar arasında sıralanmaktadır.

Yeni Doğan Buzağı Neden Ölür?

 

Yeni doğan buzağı ölümü birden fazla faktöre bağlı olarak gelişmektedir. Beslenme ve bakım süreci çok önemli olan yeni doğan buzağı sonrası hastalıklara yakalanma riski çok yüksektir. Genelde bakterilerin enfeksiyonu ve bazı hastalıklarla birlikte ölüm gerçekleşir. Örneğin bir işletmede yeni doğan buzağıların bu nedenlere bağlı olarak ölüm oranı %80’e kadar ulaşabilir. Yaşamını kaybetmeyen buzağılar ise damızlık özelliğini kaybedebilir.

 

Buzağıların sıklıkla hastalanmasına sebep olan faktörler; annenin aşılama durumu, ırk, beslenme ve bakım olarak sıralanabilir. Ayrıca bölgedeki iklim özellikleriyle işletmelerin genel durumu da yeni doğan buzağının sağlıklı olmasında doğrudan etkilidir. Dengesiz beslenmeye maruz kalan ineklerde çok zorlu bir doğum süreci yaşanır. Bu da yeni doğan buzağının ölümüyle sonuçlanmaktadır. Bunlarla beraber doğuma yakın olarak hayvanın yulaf veya mısır sapı, kaba yonca ve şeker pancarıyla beslenmesi de yavrunun atımına sebep olabilir.

 

Genel olarak yeni doğan buzağı neden olur sorusunun iki yanıtı vardır. Patojenler ile Predispoze edici faktörler olarak sıralanan bu durumlar için gerekli tedbirler alınmalıdır. Patojenler bakteri, virüs ve parazitleri ifade eder. Predispoze edici faktörler ise yetersiz beslenme, çevre şartları, Kolostrum yetersizliği ve antikorların emilimindeki başarısızlık şeklinde sıralanmaktadır.

  • Bakteriyel enfeksiyonlar: Doğumun ardından birkaç gün içinde E.coli gibi zararlı bakteriyel enfeksiyonlar gözlemlenebilir. Gelişim geriliğine ve ani ölümlere neden lan bu enfeksiyonlar ayrıca ciddi kan zehirlenmelerini beraberinde getirir.
  • Annenin sağlık durumları: Buzağının sağlığını doğrudan etkileyen bu faktörler arasında annenin aşılama durumu, genel sağlığı ve beslenmesi önemlidir. Çünkü bu durumlar buzağının doğumdan hemen sonraki bağışıklığını belirleyecektir.
  • Doğum sorunları: Doğum sırasında buzağının yaşamını kaybetmesi olağan bir durum olabilir. Göbek kordonunun erken kopması ya da yavru zarların ayrılması yeni doğan buzağı ölüm nedenleri arasındadır.
  • Çevresel faktörler: Yeni doğan buzağının hastalıklara yakalanarak ölmesi aslında hijyenik olmayan ortamlarla ilişkilidir. Nemli ve soğuk ahırlar, yetersiz havalandırılan barınaklar çevresel faktörleri oluşturmaktadır.
  • Genetik faktörler: Bazı ırklarda ölüm riski daha fazladır. Buzağının sağlığı genetik faktörler nedeniyle bozulabilir ya da zor doğum gerçekleşebilir.

Yeni Doğan Buzağının Bulunduğu Ahır Nasıl Havalandırılır?

 

Yeni doğan buzağının bulunduğu ahırlarda birtakım havalandırma yöntemleri kullanılmalıdır. Doğal havalandırma sistemleri yerine helikopter fanlı sistemlere başvurmak, ahırda bulunan tüm canlılar için hayati önem taşır. Hayvanların sağlığı ve üretkenliği için gerçekten önemli olan bu sistemler barınaktaki zararlı gazların birikmesini önler. Ayrıca daha temiz bir hava akışını beraberinde getiren havalandırma sistemlerinin mekanik olanlarının tercih edilmesi gerekir.

 

Doğal havalandırma, bir ahırda olması gereken unsurdur. Çünkü ahırların tasarımı yapılırken perde ve pencere sistemleri kullanılmaktadır. Bu sayede hava akışı artırılır ve iç mekan havası sürekli tazelenir. Ancak günümüzde doğal havalandırmanın yetersiz olduğu ortadadır. Bu noktada mekanik sistemlerden olan helikopter fan havalandırma uygulamalarına başvurmak gerekir. Kirli havanın dışarı atılmasını sağlayan bu fanlar temiz havanın sağlıklı bir şekilde içeri girmesinde önemlidir.

 

Ahır ortamında havanın saatte en az 6 veya 8 defa değiştirilmesi gerekmektedir. Bu rakamlar bir hayvanın ihtiyaç duyduğu temiz hava miktarının karşılanması adına önemlidir. Haliyle havalandırma sisteminde uygun seçeneklere başvurmak gerekir. Ciddi oranda ahırdaki havanın akışını sağlayan fanlar nemi ortamdan uzaklaştırır ve hava sirkülasyonunu artırır. Sıcaklık stresini de azaltan bu uygulamalar günümüzde özellikle de büyükbaş hayvan yetiştiriciliğinde standart olarak tercih edilmektedir.

 

Ahırlarda kullanılması gereken helikopter fanları birçok avantajı beraberinde getiriyor. Etkili hava sirkülasyonu, enerji verimliliği ve zemin kurutmada avantaj sağlayan bu uygulamalar ayrıca sıcaklık stresini azaltmaktadır. Ayrıca üretim kalitesi nedeniyle uzun ömürlü kullanım sağlar.

  • Dayanıklılık: Paslanmaz ve dayanıklı malzemelerden üretilen helikopter fanları uzun yıllar kullanılabilir. Bu durum maliyeti ciddi oranda azaltırken verimli çalışmalarını sağlamaktadır.
  • Sıcaklık Stresi: Sıcak yaz dönemlerinde hayvanların vücut sıcaklığı yükselmektedir. Bu da süt verimiyle yem tüketimini olumsuz yönde etkiler. Helikopter fanları bu noktada stresi azaltır ve verimliliği yükseltir.
  • Zemin Kurutma: Fanlar zeminin hızlı bir şekilde kurumasını sağlar. Özellikle de nemli ortamlarda ortaya çıkabilecek hastalıkların engellenmesi bakımından bu avantaj çok önemlidir.
  • Verimlilik: Düşük enerjiyle çalışan helikopter fan sistemleri enerji maliyetlerini düşürmektedir.
  • Hava Sirkülasyonu: Yüksek dönüş hızı ve geniş kanat yapıları sayesinde havayı ciddi oranda hareket ettirir. Bu sayede ortamda devamlı temiz hava akışı sağlanır. Özellikle de sıcak hava şartlarında hayvanların konforunu destekler.
paylaş
Loading